Prof. Dr. Bülbül: “Otizmli ailelerin uzmanlarla kurduğu güçlü bağlar önemlidir”
Prof. Dr. Bülbül: “Otizmli çocukların güçlü yönlerini keşfetmek ve bunu geliştirerek topluma kazandırmak, ancak ailelerin okul ve uzmanlarla kurduğu güçlü bağ sayesinde mümkün olabilir”
Tacettin DURMUŞ
Kars Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Kafkas Üniversitesi Dede Korkut Eğitim Fakültesinin işbirliğiyle düzenlenen “Otizm Aile Çalıştayı”, otizmli bireylerin eğitimi ve toplumsal yaşama katılımına dair kritik başlıkları ele almak üzere geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen çalıştayda sunum yapan Dede Korkut Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Şahin Bülbül’ün yaklaşımı dikkat çekti.
Prof. Dr. Bülbül sunumunda otizmli çocukların ailelerini yakından etkileyen kaygı ve suçluluk duygularını bilimsel verilerle açıklayarak, doğru yönlendirme ve sabırlı yaklaşımın yaşanan zorlukları büyük ölçüde hafifletebileceğini vurguladı. Özellikle MR bulgularına dayandırdığı örneklerle, iletişim kanallarının zayıflığının rutinlere sıkı bağlılık veya tekrarlayıcı davranışlar gibi otizm belirtileriyle bağlantısını ortaya koydu. “Otizmli çocukların güçlü yönlerini keşfetmek ve bunu geliştirerek topluma kazandırmak, ancak ailelerin okul ve uzmanlarla kurduğu güçlü bağ sayesinde mümkün olabilir” şeklindeki sözleriyle dikakt çeken Prof. Dr. Bülbül, aileleri cesaretlendiren ve bilimsel metodolojiyi odağa alan bakış açısıyla da çalıştayın ana eksenini özetledi.
OKUL-AİLE BİRLİĞİ OTİZMLİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMİNİN TEMEL TAŞIDIR
Öte yandan Kars Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Kafkas Üniversitesi Dede Korkut Eğitim Fakültesinin işbirliğiyle düzenlenen çalıştayda öne çıkan konulardan biri de otizmli çocukların eğitiminde okul-aile işbirliğinin kritik önemi oldu. MR bulgularına göre otizmli çocukların iletişim kanallarının akranlarına kıyasla farklı işlediğine değinilen sunumlarda, ailelerin kaygıları ve duygusal ihtiyaçları da ayrıntılı şekilde ele alındı. Konuşmacılar, duyusal hassasiyetlerin doğru yönlendirme ve bilimsel dayanaklı yöntemlerle avantaja dönüştürülebileceğini belirterek, toplumda hâlâ “şu kadar para ver, tamamen düzelir” gibi temelsiz iddiaların bulunmasının hem aileleri hem de çocukları olumsuz etkilediğini vurguladılar. Erken tanı ve doğru desteğin, çocukların potansiyelini ortaya çıkarmada belirleyici rol oynadığı özellikle ifade edildi.
FARKLI UZMANLIK ALANLARINDAN ORTAK YOL HARİTASI
Çalıştayın alanında uzman olan diğer panelistleri de otizmli çocuklarda dil gelişimi, zihinsel süreçlerin anlaşılması ve sosyal hizmetlere erişim gibi konulara farklı açılardan yaklaştı. Bu çeşitlilik, ailelerin ve eğitimcilerin günlük yaşamda karşılaştığı zorluklara uygulanabilir çözümler üretmeye olanak tanıdı. Okul ve aile arasındaki düzenli bilgi paylaşımının ve tutarlı uygulamaların önemine dikkat çeken uzmanlar, “Sosyal becerilerde sürdürülebilir bir gelişim için tutarlı ve bütüncül yaklaşımlar şart” görüşünde birleştiler. Çalıştay sonunda, kapsamlı koordinasyon ve doğru yönlendirmelerle otizmli bireylerin yaşam kalitesini yükseltecek modeller inşa edilmesinin tüm paydaşların ortak sorumluluğu olduğu hatırlatıldı.
Prof. Dr. Binali Çatak’ın moderatörlüğünü üstlendiği çalıştayda, Dr. Gamze Alak (Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi), Dr. Mehmet Okur (Kafkas Üniversitesi Dede Korkut Eğitim Fakültesi) ve Kars Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Ebru Alibeyoğlu gibi alanında uzman panelistler, otizmli bireylerin zihinsel süreçleri, ebeveynlerin dil gelişimindeki rolü ve sosyal hizmetlere erişim gibi konularda kapsamlı bilgiler sundu. Çalıştayın amacı, katılımcılara otizmli çocukların eğitim ve sosyal gelişim süreçlerinde etkili yaklaşımlar tanıtmak ve aile-uzman iş birliğini güçlendirmekti.