Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu’nun gerçekleştireceği anma programı kapsamında, merhum Haydar Aliyev’in Kars’ta ki kendi adını taşıyan parkta bulunan büstüne kırmızı karanfiller bırakıldı ve saygı duruşunda bulunuldu.
Buradaki karanfil bırakma töreninin ardından anma etkinliğine, Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu toplantı salonunda devam edildi. Anma programında saygı duruşunda bulunulmasının ardından Türkiye ve Azerbaycan milli marşları birlikte okundu.
Azerbaycan Cumhuriyetinin kurucu milli lideri Haydar Aliyev’in hayatını anlatan video gösterisinin de yapıldığı törenin açılış konuşmasını yapan Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, “Haydar Aliyev ismiyle dünyaya, siyaset alemine, dünya tarihindeki isimler sırasında adını yazdırmış olan insandır. Torpilli olmayan, arkasında maddi imkanlar olmayan, desteği olacak kimsesi olmamasına rağmen zekası Sovyetler Birliğinin en tepesine kadar çıkmıştır. Haydar Aliyev’in doğum yılı Türk dünyasında önemli bir tarihe denk gelmiştir. 1923 yılı Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu bir gün. Ulu Önder Atatürk'ümüz ne zorluklarla o cumhuriyeti kurduğunu herkes bilir. Ama zorluklarla kurulan Türkiye'mizin doğum sırasında Türk dünyasının yeni bir lideri dünyaya geldi ve ulu önder Atatürk'ün imza attığı birçok siyasi karar var. Bugün Haydar Aliyev’in de peş peşe aldığı kararlar ile Türk dünyasının büyümesine vesile olmuştur. Liderimiz Haydar Aliyev’in oğlu sayın Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev'in siyaseti Azerbaycan ordusunu, Azerbaycan ekonomisini, Azerbaycan'ın bütün alanlarını ciddi anlamda inşa edilerek savaştaki zaferimizin ilk müjdelerini vermeye başladık. Bildiğiniz gibi canımız, gözümüz Türkiye’mizde Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'la birlik beraberliği içinde ve desteği ile başlayan ikinci Karabağ Savaşı, 44 günlük süre sonra zaferle tamamlanmıştır. Cumhurbaşkanımızın siyaseti topraklarımızın bütünlüğünü tahsis etmiş oldu. 27 yıllık süreç ve savaştaki süreç Azerbaycan ile Türkiye arasındaki birlik ve beraberliği güçlendirerek Türk dünyasını bir araya getirmeyi başardı.” dedi.
Zengezur koridorundan en çok faydalanacak olan ülkenin Ermenistan olduğunu da söyleyen Guliyev, “Ama en çok da karşı çıkan Ermenistan’dır. Bunlar hayırlarıyla şerlerini anlamıyorlar. Bakü-Ceyhan petrol hattı var, zamanında biz onlara “savaşı bitirelim, topraklarımızdan kan dökmeden çıkın bu hat Ermenistan üzerinden Türkiye’ye gelsin” dedik. Tarihlerinde en büyük hatayı yaptılar ve bu teklifimizi kabul etmediler. Sadece bu hattın transitinden kazanacakları para onların bütçesi kadardı ama bundan mahrum oldular. Bunun devamında Bakü-Erzurum doğalgazıydı, TANAP tamamlandı, Bakü-Kars demiryolu tamamlandı ve bunların sadece transit paralarını almış olsaydılar ülkeleri refaha kavuşacaktı. Geçtiğimiz gün Türkiye Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu Ermenistan’da Türk diplomatları katledenlere anıt yapılması nedeniyle hava sahasının Ermenistan’a kapatıldığını açıkladı. Bunlar hem diyorlar sizden faydalanalım hem de size küfür edelim. Böyle bir ahlaksızlığa sahip bir toplulukturlar. Maalesef bunlar bizim komşumuzdur, bunları bize komşu eden Rus Çarlığının başlattığı yanlış siyasettir. O yanlış bugün artık Rusya’nın aleyhine dönmektedir.” ifadesini kullandı.
Kafkas Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selçuk Ural ise, “Çetin coğrafyalar çetin, büyük, dirayetli ve basiretli liderlerin ortaya çıkışında fevkalade önemli rol oynar. İşte Türkiye coğrafyasından örnek alarak Azerbaycan'a doğru bir yolculuk yaptığımızda aynen 1900’lerin başında nasıl ki bütün o Mondros Mütarekesinin çetin şartları içerisinde biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lideri ortaya çıkardıysak, bu yüzyılın sonunda da Azerbaycan'ın bağımsızlık yolundaki çektiği sıkıntılar bize Haydar Aliyev gibi bir lideri kazandırmıştır. Bu süreç içerisinde Haydar Aliyev aslında Moskova'da da bulunsa, orada görev de almış olsa aslında Azerbaycan’la bağını koparmamış, köklerinden uzaklaşmamış ve her daim Azerbaycan'dan siyasi, iktisadi ve sosyolojik ilişkilerini devam ettirmiş bir liderdir. Dolayısıyla 1969’dan başlayan görev aldığı bölgeden o tarihten itibaren dönüşüne kadar ve milli liderliğe yükseliş olan 1993’lere kadar geldiğimiz süreç içerisinde o yolculuğu aslında bir tesadüf değildir. Çünkü zaten milletimizi bilmekte Azerbaycan coğrafyasını bilmekte karşısında kimlerin hangi maksatla ne tür stratejilerle hareket ettiğini gayet iyi bilen, tarih bilgisine vakıf, coğrafyasını tanıyan bir lider olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabii ki Azerbaycan coğrafyasının, Azerbaycan'ın bağımsızlığının bizim Türk dünyası açısından ve bölge coğrafyası açısından kıymetli bir değişim olduğunu hepimizin görmesi icap etmektedir. Bugün Azerbaycan gerek Türk dünyası açısından gerekse diğer küresel açıdan bağımsızlığı ve varlığı bizim için son derece önemlidir. Sadece kültürel bağlarımızın ya da siyasi bağlarımızın Türkistan coğrafyasıyla ya da Uzak Doğu’yla, Orta Doğu'yla, Orta Asya'yla bağları devam ettirmesinin dışında iktisadi getirileri itibariyle de hem Türkiye için hem dünya için fevkalade kıymetlidir. Türkiye Devleti'nin de bu değeri Azerbaycan'a hem sosyolojik tarihi ve milli dini kimliği üzerinden bütün bu değerlere sahip çıkıp ona göre de zaten bir politikalar geliştirmeyi kendisine görev edindiğini görmekteyiz. Özellikle bu son vatan muharebesinde de bunu en iyi şekilde görmüş oluyoruz. Çünkü şu anda Azerbaycan'ın varlığı ve bütünlüğü, birliği aslında Türkiye'nin birliğiyle de yakından alakalıdır. Dolayısıyla merhum liderin “bir millet iki devlet” görüşü, fikri aslında bu vatan muharebesiyle de bir kez daha ifade edilmiş oldu.” diye konuştu.
Merhum Haydar Aliyev sayesinde Azerbaycan’ın sil baştan bir devlet haline ve bugünkü konumuna geldiğini söyleyen Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz ise, “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin milli ve daimi lideri Haydar Aliyev’in 100. doğum yıldönümü ve “2023 Haydar Aliyev Yılı” dolayısıyla bir araya gelmiş bulunmaktayız. Merhum Haydar Aliyev, unutulmaz bir lider ve önemli bir devlet adamıdır. Bugünkü modern Azerbaycan’ın oluşmasında ve Türk dilini, zengin kültürünü gelecek kuşaklara aktarmak için büyük mücadele vermiştir. Onun isabetli ve cesur kararları sayesinde Azerbaycan, sil baştan bir devlet haline ve bugünkü konuma gelebilmiştir. Bugün; Azerbaycan ve Türkiye arasında eşine rastlanamayacak nitelikte olan bir kardeşlik bağı oluşmuşsa, bunu merhum Aliyev’e borçluyuz ve bu kardeşlik bağı, “İki Devlet, Bir Millet” şiarıyla ebediyete kadar sürecektir. Azerbaycan’ın uluslararası sistemle bütünleşmesi, bölgesel güvenliğinin sağlanması, sosyo-ekonomik, bilimsel ve kültürel atılımlarının gerçekleşmesi doğrultusunda dost ve kardeşi olan Türkiye ile çok yönlü iş birliğinin geliştirilmesine büyük önem verilmiştir. Merhum Haydar Aliyev’in hayattayken aldığı önemli kararlar, bugün Türkiye ile Azerbaycan’ı dünya siyasetinde çok stratejik bir noktaya getirmiştir. Merhum Haydar Aliyev’in deyimiyle “Bir millet, iki devlet” olan Türkiye ve Azerbaycan olarak sosyal, kültürel, bilimsel, ekonomik ve savunma alanlarında stratejik ilişkilere sahibiz ve bu ilişkilerimiz her geçen gün de gelişmektedir. Asrımızın projeleri olarak nitelendirilen; başta TANAP Projesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi ile her alanda yapılan işbirlikleri, dost ve kardeş iki ülke arasındaki ilişkilerin geldiği noktayı göstermesi açısından çok büyük önem taşımaktadır. “Tek millet iki devlet” olan Türkiye ve Azerbaycan’ın her zaman, her alanda gösterdiği mücadele, dayanışma, yardımlaşma ve iş birliği takdire şayandır. Bilinmelidir ki; Türkiye ve Azerbaycan tarih boyunca, her zaman iki dost ve kardeş ülke olmuştur ve öyle de kalacaktır. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluğun, kardeşliğin ve her konudaki stratejik ortaklığın ilelebet süreceğine inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle; Merhum Haydar Aliyev’i 100’üncü doğum yıldönümünde bir kez daha rahmetle anıyorum. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluğun, kardeşliğin ve her konudaki stratejik ortaklığın ilelebet süreceğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.