Tacettin DURMUŞ
Bu rakamlar, iktidarın beceriksizliğinin ve yanlış politikalarının hanelerimize ne denli ağır bir yük getirdiğini açık bir şekilde gözler önüne sermiştir. Sosyal yardım alan insan sayısı 20 milyona yaklaştı. Bunun manası açıktır; her dört kişiden biri yardıma muhtaç hale gelmiştir.” Dedi
Gürsel Tekin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2023 yılı faaliyet raporunu değerlendirdiği yazılı açıklamasında: ülkemizde yoksulluğun dehşet verici boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serildi. Raporun açıkladığı rakamlar, gerçekten de tüyler ürperticidir. 2022 yılında 17.6 milyon olan sosyal yardımlardan yararlanan vatandaş sayısı, 2023'te 19 milyon 957 bin 824'e çıkmıştır. Düşünün ki, neredeyse 5 milyon hane sosyal yardımlara muhtaç hale gelmiştir. Bu, her 5 haneden 1'inin geçim sıkıntısı çektiği anlamına gelmektedir. Üstelik 164 binden fazla çocuğun ailesi, onların bakımını dahi karşılayamamaktadır. Geleceğimizin teminatı olan bu küçük yavrularımız, yoksulluk sarmalında büyümek zorunda bırakılmıştır.
Değerli vatandaşlarım, bu durumu bir kez daha gözler önüne sermek isterim. Nüfusumuzun dörtte biri açlık ve yoksullukla mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. İşte iktidarın beceriksizliğinin ve ülkeyi yanlış yönetmesinin sonucu budur. Milyonlarca insanımız temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamakta, devletten yardım beklemektedir. Hükümetin geçici çözümlerle sorunu ötelemeye çalıştığını, sosyal yardım harcamalarındaki muazzam artıştan anlayabilirsiniz. 2018'de 43 milyar lira olan bu rakam, 2023'te 305.9 milyar liraya ulaşmıştır. Ancak bu yardımlar, sadece geçici bir süreliğine açlığı önlemekte, kalıcı bir çözüm sunmamaktadır.
Bakın, 3.5 milyondan fazla insanımız gıda yardımlarıyla karnını doyurabilmektedir. Yaklaşık 2 milyon öğrencimiz eğitimini ancak yardımlarla sürdürebilmektedir. 9 milyonu aşkın vatandaşımız ise sağlık sigortası primlerini ödeyemediği için sağlık hizmetlerinden mahrum kalmaktadır. Bu insanlar, en temel haklarından mahrum bırakılmaktadır. Çocuklarımız yeterli beslenemeden büyümek zorunda kalmaktadır. Gençlerimiz eğitim hayatlarını sürdürmekte zorlanmaktadır. Yaşlılarımız ise sağlık hizmetlerinden mahrum kalmaktadır. Bu kabul edilemez bir durumdur.
Değerli vatandaşlarım, bu tablonun sorumlusu açıktır. İktidarın yanlış tercihleri, israf ve liyakatsizliği, ülkemizi bu noktalara getirmiştir. Artık yeter! Hiçbir çocuğumuzun açlık çekmemesi, hiçbir annemizin yakacak bulmakta zorlanmaması gerekir. Herkesin insanca yaşaması en temel hakkıdır.
Peki bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağız? İktidarın ülkemizi bu hale getirmesine ne zamana kadar seyirci kalacağız? Gelin hep birlikte bu karanlık dönemi sona erdirelim. Gücümüzü birleştirelim ve ülkemizi yeniden ayağa kaldıralım. Çocuklarımıza daha aydınlık bir gelecek bırakmak için mücadele zamanıdır. Halkımızın refahı için sesimizi daha gür çıkaracağız. Kimse açlık ve yoksullukla baş başa bırakılmayacaktır. Daha adil ve müreffeh bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Hiçbir güç halkın iradesinin önüne geçemeyecektir. Herkesin huzur ve refah içinde yaşaması en temel insani hakkımızdır. Bunun için mücadeleye devam edeceğiz!”