Kars’ta her 5 kişiden 1’i kanserden ölüyor
Her yıl olduğu gibi bu yılda ülke genelinde olduğu gibi Kars’ta da, 1 -7 Nisan Kanser Haftasında çeşitli farkındalık etkinlikleri yapılıyor.
Tacettin DURMUŞ
Haftanın tamamının 9 günlük Ramazan Bayramı tatiline denk gelmesi nedeniyle ilgili kurumlar tarafından şu ana kadar bir etkinlik yapılmazken, Kars İl Sağlık Müdürlüğünce yayınlanan paylaşımda, kanserde erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çekildi.
TÜİK Kars Bölge Müdürlüğü marifetiyle yapılan araştırma soncuna göre, Kars halkının yüzde 18.8’inin, yani yaklaşık her 5 kişinden birinin kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Kars’ta 2022 yılı verilerine göre en fazla ölüm nedeni olarak yüzde 32 ile dolaşım sistemi; yani kalp hastalıları, ikinci sırada ise kanser geliyor.
Bu nedenle Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinde yeni açılan Radyasyon Onkolojisi ve Medikal Onkoloji Bölümünün daha da gelişerek, sadece Kars’a değil komşu illere de hizmet sunması büyük önem yaşıyor.
Öte yandan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bilgilendirmede; kanserin dünyada ve ülkemizde kalp-damar hastalıklarından sonra en sık ölüme neden olan ikinci hastalıktır ve bu nedenle önemli bir halk sağlığı problemi olduğuna vurgu yapılıyor. Kanserin sebep olduğu sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden de uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalık olduğuna da dikkat çekilere, yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisini de olumsuz etkilemekte olduğu ifade ediliyor.
Dünya Sağlık Teşkilatı’nın 2022 yılı verilerine göre; dünya genelinde 19,9 milyon yeni kanser vakası tespit edilmiş, yaklaşık 10 milyon kişi ise kanser nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Tahminlere göre, 75 yaşına kadar her 5 kişiden 1’i kansere yakalanmakta ve her 10 kişiden 1’i de kanser nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Dünya genelinde ve ülkemizde en sık görülen kanser türleri akciğer, meme ve kalın bağırsak (kolorektal) kanserleridir.
Gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve uzun süre maruz kalınması ile birlikte gerek tanı koyulacak kanser hasta sayısının gerekse bahsi geçen hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir.
Kanserlerin %90’ı çevresel, %10’u ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmektedir. Çevresel faktörler arasında yer alan tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlar ile etkin mücadele yoluyla neredeyse kanserlerin yarısının önlenebileceği bilinmektedir. Risk faktörleriyle mücadele edilerek kanserden korunmak mümkün olup erken teşhis ve etkin tedavi ile yaşam kalitesi artırılabilmektedir. Bu nedenle kansere yönelik farkındalık kazanmak, kanser belirtilerini bilmek ve tarama yaptırmak büyük önem kazanmaktadır. Risk faktörlerinden korunmak ve bu konuda danışmanlık almak için sağlıklı hayat merkezlerine başvurabilirsiniz.
1-7 Nisan tarihleri arasını kapsayan hafta, ülkemizde “Ulusal Kanser Haftası” olarak belirlenmiştir. Her yıl, ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına karşı farkındalık oluşturmak, sunulan sağlık hizmetlerini tanıtmak ve taramalara katılımı artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinlikler, kanser mücadelesinde önemli bir yer tutmaktadır.
Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama Programları
Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlarda yılda bir kez klinik meme muayenesi, 2 yılda bir mamografi ile yapılmaktadır.
Rahim ağzı kanseri taraması; 30-65 yaş arasındaki kadınlarda 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır.
Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklerde 2 yılda bir gaitada (dışkıda) gizli kan testi (GGK) ile yapılmakta ve 10 yılda bir de kolonoskopi yapılması önerilmektedir.