Kars’ta çevre sorunu ele alındı
Kars’ta Dünya Çevre Günü nedeniyle “Sıfır Atık, Temiz Deniz, Temiz Dünya” konferansı düzenlendi.
Kars İl Kültür Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen “Sıfır Atık, Temiz Deniz, Temiz Dünya” konferansa Vali Yardımcısı Muhammed Enes Çıkrık, Vali Yardımcısı ve Belediye Başkan Yardımcısı Ramazan Taşkın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Kars İl Müdürü Rahmi Toktaş, daire amirleri, STK temsilcileri ile öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan konferansın açılış konuşmasını yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Kars İl Müdürü Rahmi Toktaş, “Çevrenin korunması konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla 1972 yılında İsveç’in Stockolm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan bir kararla 5 Haziran Günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Ülkemizde 21.05.2022 tarihli 31842sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2022/3 sayılı Cumhurbaşkanı genelgesi ile 5 Haziran’ı içine alan hafta Bakanlığımızca duyurulacak bir temayla her yıl “Türkiye Çevre Haftası” olarak kutlanacağı belirtilmektedir. Her yıl farklı bir temada, “Tek Bir Dünya” sloganıyla kutlanan Dünya Çevre Günü; 2023 yılında sürdürülebilir, doğa ile uyumlu, “Temiz Deniz, Temiz Dünya” teması ile kutlanacaktır. Dünyayı saran küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, hızlı nüfus artışları, bilinçsizce doğaya attığımız sanayi atıkları, petrol ve ilaç atıkları, plastik ürünler, sağlıksız kentleşme, hızlı ekonomik gelişme vb. hava, su ve toprak kirliliğine yol açmakta ve dünyanın tabi dengesinin bozulmasına yol açarak tüm insanlığın geleceğini, doğal hayatı tehdit etmektedir. Ne yazık ki günümüzde bu bilinçsizce çevreyi kirletme, tüm dünyanın sorunu olarak küresel boyutlara ulaşmıştır. Bakanlığımızca yürütülen Sıfır Atık Projesi ile, geri dönüşebilir atıklar üretime katılarak hem ekonomiye katkı sağlanmakta, hem doğaya bırakılan atık miktarı azalmakta hem de sınırlı dünya kaynakları için hammadde ihtiyacı karşılanmaktadır. Çevre kirliliği ile mücadele etmek, doğayla uyum içerisinde yaşamak, her bireyin asli görevleri arasında olmalıdır. İnsanlar yaşadıkları çevreyi koruma, bilinçli kullanma, kollama, etkin çevre politikalarını destekleme ve yaygınlaştırma politikası gütmelidir. Her insanın büyüğüyle küçüğüyle yaşlısıyla genciyle günlük hayatta alabilecek küçük tedbirlerle çevre kirliliğiyle mücadele etmesi, doğal hayatı gelecek nesillere yaşanabilir, yeşil ve temiz bir dünya bırakmanın küçük ama belki de en önemli adımı olacaktır. Yaşam kaynaklarımızı korumak için hep birlikte ele ele vererek çocuklarımıza daha yaşanabilir doğal bir çevre bırakmaya gayret etmeliyiz. Birleşmiş Milletler tarafından tüm dünyada dikkatin denizlere çekilmesinin sağlanarak, denizlere yönelik olumlu gelişmelerin yaşanması hedeflendiği bu kapsamda 2021-2030 yılları "Okyanus Onyılı olarak ilan edilmiştir. Denizlerin sınır tanımadığı Okyanus Onyılı ile her bireyin sorumluluğu bulunmaktadır. Okyanusların derinlik haritasının yüksek çözünürlükte batimetrik verilerle sınırlı bir kısmının haritalandırılabildiği göz önüne alındığında denizler ile ilgili yapılacak daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulduğu ve denizler en az uzay kadar ilham veren bir durumdadır. Bu kapsamda üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz araştırmalarına yönelik ilginin artırılması teşvik edilmektedir. Ülkemizin gelecekte deniz araştırmalarında önde gelen ülkelerden biri haline geleceğine inanıyorum. Hedefimiz; ilimizi “Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler ” anlayışı içerisinde geleceğe taşımaktır. Bizim gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli şey, yaşanabilir bir dünyadır. Herkes sağlıklı, dengeli bir doğal çevrede yaşama hakkına sahiptir. Hepimizin çevre bilinci konusunda zihinlerimize kazınması gereken nokta; doğanın yaşamak için insanoğluna ihtiyacı olmadığı, ama insanoğlunun var olduğu sürece yaşamını devam ettirebilmek için doğaya ihtiyaç duymasıdır. Bu konuda her ferdin çevreci olma ve üzerine düşen görevi yapma mecburiyeti vardır. Burada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü olarak çevremizin korunması adına elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu görev ve sorumluluk bilincimizle Yaşanabilir Çevre ve Marka Kentler anlayışı içerisinde Denetimlerimiz devam etmektedir. Ayrıca Çevre Kirliğinin önlenmesi ve Alt yapı tesislerinin yapılması tamir edilmesi kapsamında Şartlı Nakdi Yardım Talebinde bulunan Belediyelerimize nakdi yardımlar yapıldı ve yapılmaya devam edilmektedir. İlimizde 2022 yılında 3.550.000 TL – 2023 yılında 5.000.000TL ödeme yapılmıştır. Ambalaj atıkları, tehlikeli atıklar, tıbbi atıklar, ömrünü tamamlamış akü ve piller, ömrünü tamamlamış lastikler gibi konularda atık üreticilerinin yapmaları gereken beyanlar online olarak Müdürlüğümüzce takip edilmektedir. Hedefimiz İlimizi “Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler” anlayışı içerisinde geleceğe taşımaktır. Bizim gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli şey, yaşanabilir bir dünyadır. Herkes sağlıklı, dengeli bir doğal çevrede yaşama hakkına sahiptir. Hepimizin çevre bilinci konusunda zihinlerimize kazınması gereken nokta; doğanın yaşamak için insanoğluna ihtiyacı olmadığı, ama insanoğlunun var olduğu sürece yaşamını devam ettirebilmek için doğaya ihtiyaç duymasıdır. Bu konuda her ferdin çevreci olma ve üzerine düşen görevi yapma mecburiyeti vardır.” dedi.
2023 yılında 404 bin 346 kilo atığın toplandığını söyleyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Kars İl Müdürlüğü’nde görevli Çevre Mühendisi Erengül Yılmaz ise yaptığı sunumda, “Bu toplanan atık ile 5 bin 624 ağacın kesilmesine, 9 bin 263 metreküp suyun ve 1 milyon 730 bin 876 kWh enerji tasarrufu yapılmıştır. Ayrıca Sıfır Atık Projesi kapsamında bugüne kadar 402 adet kurum, kuruluş ve firmaya Sıfır Artık Temel Seviye Belgesi verilmiştir. Bu belgeyi alan kişiler belediye veya lisanslı bir toplama-ayırma tesisi ile iletişime geçerek kendi atıklarının bertarafını sağlayabilir. Atıklar ücretli veya ücretsizolarak lisanlı firmaya teslim edilir.” dedi.
“Dünya ve Ülkemizin Su Durumu” ile ilgili Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden ve TEMA İl Temsilcisi Prof. Dr. Mehmet Ali Kırpık açıklama yaparak, “Suyun Kimyasal Yapısı; su, Dünyanın yaklaşık 2/3’nü oluşturan ve tüm canlılık için yaşamın vazgeçilmezi olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Genellikle renksiz olarak tanımlanıyor olmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.
SUYUN CANLILAR İÇİN ÖNEMİ
Su canlılığın devamı ve yaşam için en önemli maddedir.
Su, sucul yada suya bağlı yaşayanlarda canlı ağırlığının yaklaşık %95’ni oluşturur
Su, Karasal canlıların ise ortalama %70’ini oluşturur.
İnsan içinde çok önemli olan suyun hayati önemi vardır.
Tüm sağlık sorunlarımızın başında yeterli miktarda sağlıklı su tüketmemek gelir.
ÜLKEMİZİN SU DURUMU
Türkiye’de yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 mm olup, yılda ortalama 501 milyar m³ suya tekabül etmektedir.
Bu suyun 274 milyar m³ toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri dönmekte, 69 milyar m³’lük kısmı yeraltı suyunu beslemekte, 158 milyar m³’lük kısmı ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalmaktadır (2020 DSİ).
Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı 2000 yılında 1 652 m3, 2009 yılında 1 544 m3, 2020 yılında ise 1 346 m3 olmuştur.
SU SORUNUN KÜRESEL ISINMA İLE İLİŞKİSİ
Küresel ısınma ve iklim bozulması sonucu yağış rejiminin değiştiği gözlenmekte ve buna bağlı olarak birim zamanda m2’ye düşen yağış miktarı aşırı derece artmıştır.
Kısa sürede çok fazla yağışın olması sellere neden olmakta ve erezyonu meydana getirmektedir.
Erezyon sonunda oluşan kirli akarsular, kapalı sistem sularını, denizleri ve okyanusları kirletmektedir.
Küresel ısınma sonunda daha fazla yüzey buharlaşması ile atmosfere su buharı salınmakta olup, su buharı sera gazlarından olduğu için ısınmayı artırmaktadır.
Kuraklık nedeniyle Afrika kıtasından ekvatora doğru göç olduğunu biliniyor ve göç dalgasının önümüzdeki yıllarda artacağı tahmin edilmektedir.
Ülkemize olan dış göçlerin ve benzer göçlerin bu bağlamda düşünülerek çözüm üretilmesi gerekmektedir.
SU TASARRUFU İÇİN YAPMAMIZ GEREKENLER
Evlerimizde, çamaşır ve bulaşık makinalarını tam doldurmadan çalıştırmayalım ve bulaşıkları yıkamadan önce sudan geçirmeyelim
Duş alırken ve lavaboda daha kısa süreli su tüketelim
Evlerimizi ve arabalarımızı temizlenirken az su kullanalım.
Evlerimizde ve çalışma alanlarımızda temizlik maddeleri ve kullandığımız diğer kimyasalların sularımızı kullanılamaz hale getirdiğini unutmayalım.
Eski araçlardan sızan yağlar karayollarında, toprakta ve sularda ciddi kirliğe neden olmaktadır.
Tarımsal alanlarda az su tüketen bitkileri tercih etmeliyiz.
Yüzey buharlaşmasını azaltıcı tedbirler alınmalıdır.
1 damla atık yağ 100 litre suyu kullanılamaz hale getiriyor. Evlerimizde atık yağları lavabo ve kanalizasyona karıştırmadan şu şekilde değerlendirebiliriz;
Kızartma amaçlı yağları en fazla 3 kere kullanabilirsiniz
Kızartma yağlarını 1-2 kere kullandıktan sonra azar azar kullanılmamış yağ ile karıştırarak kullanabilirsiniz.
3 kere kullanılan yağları kesinlikle lavaboya dökmeden, eski ekmekleri bu yağda kızartarak sokak yada doğal yaşamdaki hayvanlara verebilirsiniz.” ifadesini kullandı.
Konferans, resim, şiir, kompozisyon ve yüzme yarışmasında dereceye girenlere protokol üyeleri tarafından ödüllerin verilmesinin ardından resim, şiir ve kompozisyon sergisinin ziyaretiyle sona erdi.